Başarılı Girişimcilerden Esin Kaynağı Olacak 13 Öğüt
Dijital dünyanın hızlı bir şekilde büyümesi ve herkesin bu pastadan pay almaya çalışması kişiler ve kurumlar arasındaki rekabeti oldukça artırıyor. Özellikle genç ve yeni girişimciler bu rekabet ortamında ayakta durabilmek için oldukça çok çalışmak ve doğru zamanda doğru kararları vermek zorundalar.
Girişimcilik birçok konuda yeniliğe açık olmayı ve sürekli yeni bir şeyler öğrenmeyi de beraberinde getiriyor. Bu noktada sektöre yeni adım atanlar, danışmanların ve başarılı olmuş girişimcilerin tavsiyelerine kulak asarak onların tecrübelerinden yararlanabilir ve onların düştükleri hatalara düşmeyebilir ya da doğru yaptıkları işleri kendi iş modellerine uygulayabilirler.
Girişimci Kevin D. Johnson, başarılı olmuş girişimcimlerin inançlarını, alışkanlıklarını ve öngörülerini bir araya topladığı kitabı “The Entrepreneur Mind”da girişimcilere öğütler veriyor. Bu kitaptan önce çıkan bazı tavsiyeleri sizlerle paylaşıyoruz.
Yeni pazarlar oluşturun
Sektöre yeni girecekseniz, zaten herkesin yapmakta olduğu bir işi yapmak çok mantıklı bir çözüm olmayabilir. Birçok kişi, iyi tepki alan ve tutan bir iş modeli gördüğü zaman, anında bu işin bir benzerini veya klonunu yapmak için kollarını sıvıyor. Ancak böyle düşünen çok fazla kişinin olması doğrudan pazar payının düşmesine ve rekabet ortamının artmasına neden olacağı için, karlı bir iş dahi olsa bir süre içinde etkisini kaybedebilir.
Bu nedenle kimsenin odaklanmadığı ya da nispeten daha az kişinin yöneldiği pazarlara yönelmek işinizin daha iyi ve verimli bir şekilde gelişmesine olanak sağlayabilir.
Her işi tek başınıza yapmaya kalkmayın
Yeni bir girişim kurmak zorlu ve maliyeti yüksek bir süreç; ancak tek başınıza her işin altından kalkmaya çalışmanız işleri daha da zorlaştırabilir. Özellikle iyi olmadığınız bir alandaki işleri yönetmeye çalışmak, işiniz içinde boğulmanıza ve şirketin gelişmesini yavaşlatacaktır.
Bunu önlemek için iş bölümünü sağlayacak birkaç kişiyi işe alarak, gerekli işlerin onlar tarafından yapılmasını sağlamak, size işinizi büyütmek ve geliştirmek için zaman yaratacaktır.
Kişilerle değil, sistemle ayakta kalacak bir şirket yapısı oluşturun
Hayatın her alanında olduğu gibi hiçbir şey yeri doldurulamaz değildir. Bu kulağa biraz acımasız gelse de giden bir çalışanın yerine daha iyisi bulunabileceği gibi aynı şey şirketin CEO’su için de geçerlidir. Bunun bir örneği Groupon CEO’su Andrew Mason’ın görevini bırakmasının ardından Groupon hisse değerlerinin %40 artması olarak gösterilebilir.
Bu nedenle şirketinizi kişiler üzerine değil, sistemin üzerine kurun. Böylelikle kişiler gelip gitse de şirket kültürü ve çalışma sistemi sayesinde şirket ayakta kalmaya devam eder. Tabii ki bu çalışanlarınıza değer vermeyin anlamına gelmiyor; çünkü eğer çalışanlarınızla aranız iyi değilse, müşterilerinizle de aranız iyi olmayacaktır. Ancak şirketin uzun yıllar ayakta kalabilmesi için kişilerden bağımsız bir sisteme sahip olunması gerekiyor.
Önceliklerinizi belirleyin
Bir girişimci, hayatındaki öncelikleri belirlemeli. Hangi işlerin daha fazla öncelik taşıdığını belirleyerek bu işlere odaklanmalı. Uzun ve yorucu dahi olsa bu işleri sırasıyla yapmak girişiminizi bir adım ileriye götürecektir. Önemli olmayan ve acelesi olmayan işler daha sonra da yapılabilir.
Her şeye evet diyerek, eleştiri yapmayanları işe almayın
Eğer her şeye evet diyerek, iş ve sistem hakkında hiçbir eleştiri yapmayanları işe alırsanız girişiminize zarar vermiş olursunuz. Alanınız hakkında çok fazla bilgiye sahip olabilirsiniz; ancak farklı görüş ve fikirlere açık olmak bir girişimi başarıya götürebilir. Her fikre evet diyen bir çalışanın, şirkete bir katkısı olmayacak, sadece orada kendine verilen işi yapacaktır. Farklı fikirlere ve eleştirilere açık olmak çoğunlukla olumlu sonuçlar getirir.
Yanlış bir fikri takip ettiğinizi anladığınızda, başka bir alana yönelin
Girişimcilik sürekli ders alınması gereken bir yolculuk olarak ele alınabilir. Bu nedenle bu yolculuk sırasında yanlış kararlar verilebilir ve bu yanlış fikirlerin farkına varıldığı anda bu seçimler değiştirilerek farklı bir yola gidilebilir. Önemli olan hata yapmamak değil, yapılan hatayı fark ederek, en hızlı şekilde yeni bir yola çıkabilmektir.
Sizden daha zeki insanlarla vakit geçirmeye çalışın
Sizden daha zeki insanlarla vakit geçirmeniz, onların dünya görüşlerini algılamanıza yardımcı olacağı gibi, onların iş hayatındaki alışkanlıklarını da incelemenize olanak sağlar. Onlardan yeni bilgiler öğrenebilirsiniz.
Teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olun
Son zamanlarda birçok mecranın teknolojiyle iç içe olması ve günlük hayatımızda teknolojinin çok daha fazla yer alması, şirketleri de bu alanlarda yatırım yapmaya yöneltiyor. Bu sebeple girişiminizi hızlı bir şekilde gelişen teknolojiye uyumlu hale getirin. Kendi alanınızda bir teknolojik gelişme yaşandığında pazar araştırması yaparak, bu teknolojiyi müşterilerinize sunmaya çalışın.
Tabii ki burada göz önünde bulundurulması gereken bir diğer konu zamanından önce yapılan teknolojik gelişmeler, getiriden çok kayba uğratabiliyor. Bu yüzden müşteri profilinizi ve alışveriş alışkanlıklarını iyi değerlendirerek bu yenilikleri zamanında uygulamaya çalışın. Teknolojiyi bir tehditten çok bir fırsat olarak değerlendirin.
MBA ya da yüksek lisans yapmak için aceleci davranmayın
Özellikle üniversiteden mezun olup kendi girişimini kurmak isteyen kişiler, bir yandan master yaparak eğitim seviyelerini yükseltmek istiyorlar; ancak bir yandan girişiminizle meşgulken bir yandan da yüksek lisans yapmak sizi yavaşlatacaktır.
Bunun yanı sıra birkaç yıllık iş tecrübesinden sonra böyle bir eğitim görmek sizin ve girişiminiz için daha faydalı olacak; çünkü kazandığınız tecrübeler sonrasında hangi alanlarda gelişmeye ve yeni bilgiler almaya ihtiyacınız olduğunu keşfedeceksiniz. Böylelikle aldığınız eğitim işinize ve size daha çok hizmet etmiş olacak.
Müşterilerinizin patronunuz olduğunu unutmayın
Müşterilerin ihtiyaçlarını göz ardı etmek ya da kullanmayacakları ürünler sunmak ve onlara kaliteli bir satış sonrası hizmet vermemek girişiminizin başarısızlığa gitmesine neden olabilir. Müşterilerinizin düşüncelerini ve isteklerini mümkün olduğunca göz önünde bulundurun ve hizmetlerinizden memnun kalıp kalmadıklarını öğrenmeye çalışın.
Pazartesileri sevip, Cuma geldiğinde üzülmelisiniz
Kendi işlerini kuran girişimciler yaptıkları işe tutkuyla bağlı olmalılar. Bu nedenle haftanın ilk gününü heyecanla karşılayıp Cuma günü geldiğinde de üzülmeliler.
Kendi değerinizi bilin ve buna göre davranın
Bir girişimci olarak kendi değerinizi bilmeniz çok önemli. Eğer hak ettiğiniz işi veya anlaşmayı vermiyorlarsa bunu kabul etmek yerine başkasını arayabilirsiniz. Önemli olan kendi değerinize olan inancınız ve bunun altındaki anlaşmaları kabul etmemek. Bir anlaşma olmazsa, başka bir anlaşma karşınıza çıkacaktır.
Her şeyi kaybedebileceğinizi unutmayın
Girişimcilik oldukça risklidir ve yaptığınız işlerin kötüye gidebilme ihtimalini asla unutmayın. Başarısız olmak korkutucu gelmemeli. Önemli olan yapılan hatalardan sonra yeniden ayağa kalkabilmektir. Steve Jobs’un kendi kurduğu ve CEO’su olduğu Apple’dan kovulduktan sonra tekrar şirketin başına geçişi bu duruma en iyi ve bilinen örnek olarak verilebilir.
Kaynak:http://eticaretmag.com/basarili-girisimcilerden-esin-kaynagi-olacak-13-ogut/